ADEM'İN ALIÇ DALINA
ADEMİN ALIÇ DALINA
Bilemem çekirdeğimi buraya kimler düşürdü
Karatoprakta canlandı sitilim fidanım yeşerdi
Çilkeklikler gölgemde yatar toprağımı deşerdi
Şimdi kimsem kalmadı garibim ben bu derede
Fidan oldum çiçek açtım temmuzun sıcağında
Yalınız alıç dalıydım kimse yoğudu bucağımda
Teyrekinin kızı alıcımı toplardı güllü kucağında
Şimdi gelmiyolar bilemem onlar kaldılar nerede
Bir zamanlar buralar kıracıdı sonradan söküldü
Çifte öküzler karasabana koşuldu arpalar ekildi
Bağcılık icaad oldu yanıma üzüm çubuğu dikildi
Böylece mekan tuttum kaldım işte ben burada
Adem gözümü doldurur benim hizmetime bakardı
Boyu yetişmeyenler alıç toplamaya dalıma çıkardı
Sararan alıcım yere dökülür burcu burcu kokarıdı
Yaşlandım kimsem kalmadı garip kaldım arada
Adem gelipde birgün niye halımı hatırımı sormuyo
Teyrekinin kızı unuttumu beni niye selam vermiyo
Güllü nicolduysa yedi sene oldu yanımada gelmiyo
Yaşlandım gayrı kaç günlük ömrüm kaldıki şurada
Bekir gelip gittikçe hatırımı soruyo beni yokluyo
Evlatları el olmuş benim yüzüme bile bakmıyo
Hacı avşarın pınarıda soğulmuş suları akmıyo
Kuruyo dallarım içerim dermansız kaldı yarada
Lokman hekim kitabında yazdı dertlere dermanım
Yüz yaşına değdim gayrı elimden alındı fermanım
Eylül ayında dökülür ekim ayında kalkar harmanım
Zamanım tükendi ecelim beni bekliyo şimdi sırada
Yeter aşık ferudun yeter yoruldum beni söyletme
Aldanma yalancı dünyanın malına sakın meyletme
Eğer alıcımı topladın yediysen helalaşmadan gitme
Ölmeden yaşayan varmı düşün gördüğün karada
Feridun Türkmen 2009.
NOT: Kuyuluyurt mevkinde .Adem Karacan,ın bağında bulunan
Yüz Yaşını Aşmış zamana karakışlara meydan okumuş ancak
Tabiatın ve yaradanın takdiri ile İhtiyarlamış Alıç Dalının
Arzuhalinin Tercümesidir…
Yorumlar -
Yorum Yaz