• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

KITLIKTA GÖÇ EDENLER

KITLIK KURAKLIK VE YOKLUK NEDENİYLE KALECİKTEN
GÖÇEDİP GİDENLER VE YAŞANAN HAYAT ÖYKÜLERİ



Yine ve yeni bir yazı dizisi ile karşınızdayım. www.kozaklikalecik.com sitemizi takip eden hemşehrilerimize yürekten selam olsun.Çalışmalarımın ana temasını oluşturan dünden bugüne kalecik üzerine göç olaylarını anlatma şansımız olacak.Sosyolojik bir olgu olan ve yüzyıllardır geçerliliğini koruyan bu göç olayları kalecik tarihinde de yaşanmıştır.Ana hatlarıyla köyümüzden dışarıya olan göç olayları farklı il ve yörelere yapılmıştır.Bu ilk çalışmamızda Adana ve civarına yapılan göç olaylarını sizlerle paylaşma şansım olacak.

Yıllar 1924’ü gösterirken Genç Türkiye Cumhuriyeti henüz 1.yılında ve hala yaşadığı kurtuluş savaşlarının izleri her yönü ile hissediliyordu..1924 lü yıllarda kuraklık ve kuraklığın getirdiği yokluk çekilemez hale gelmiştir.Öyle ki ekilen mahsül orakla yolunacak kadar bodur kalmıştır.Hayvanlar açlıktan cılız kalır.Tarımı ve geçimi hayvan gücüne dayandığı için havyaları beslemek o kadar zor bir hal almıştır ki ancak kara örtü evlerin çorak ve toprakları kürekle açılarak evin akmaması ve sıcak olması amacı ile damın üstüne atılan saralmış samanlar alınıp öküze ve diğer hayvanlara yedirilir olmuştur.Ot çöp bitmez kıraç arazilerden keven kazma ile kazılarak tandır ateşinde dikenleri ütülür ondan sonra kevenin kökleri didiklenir sanki çorap örülecek yün ipi gibi kadınlar tarafından didilir parçalanır ondan sonra hayvanlara yedirilir komşu komşudan ayran torbası ile ödünç saman alır.Bu dönemi özetleyebilecek bir anıyı merhum babam H.İbrahim Türkmenin anlatımı ile şöyle ifade etmektedir

‘’ 1925 yılında akbayır başında babam çavdar ektiği bir günde; Belinde önlüğü ile öküzleri süren çiftçimiz ektiği yeri sabanla sürüyor ve tohumun çuvalı dönüm başında duruyordu.Çiftimizi süren adam babam görmeden çavdardan bir avuç alıp ağzına atıyor diye o zorlu geçen yılları bu ibretli anı ile anlatmıştır’’. İmkanları müsait olmayan aileler dayanacak halleri kalmadığı için üçer beşer köyden toplanıp giderler.Çünkü kıtlık dayanılmaz bir hal alır.Ailece gidenler vr yalnız başına gidenler adeta kaçarak yokluktan uzaklaşmak için umuda yol alırlar tabir caizise yalın ayak üstte yok başta yok.Bu adımları umuda atılan ilk adım olmuştur.Bir kısmı bereketli toprakları ile ünlü Adana’ya giderler. Köyümüzden Adanaya Hacıhanifili kabilesi ve Boyabatlı cemaatinden Mollaibrahim (1286-1949) oğlu Hacı (1900-1956) , Zekiye (1902-1994),Hamdi (1904-1942) Mollamehmet (1916-1997) ve kızları olan 1917 doğumlu Saniye (1917) olup yani şimdi soyadları Genç, Serdaroğlu soyisimini taşıyan aile gruplarıdır

Bu Aile guruplarının dedeleri yüklenip Adana yoluna revan olurlar ve kozan ilçesinin dikilitaş köyüne yerleşirler yanlarına Çalıklı cafarlı kabilesinden salif kızı Afe ise teyzesinin kocası olan mollaibrahimin yanına katılır yine mollaibrahimin baldızı Happe eniştesinin yanına katılır ve giderler Afe şimdiki çelik kabilesinden, Happe ise hasan doğanın anasıdır Adananın kozan ilçesi dikilitaş köyüne yerleşirler Happe orada vefat eder mezarı oradadır Afede orada evlenir vefat eder çocukları halen akrabası olan Osman çelik ile görüşürler Afenin erkek kardeşi Mustafa Avanos kazasında uzun yıllar yaşar vefat eder çocukları vardır .Köyümüzün sevilen isimlerinden olan ve yakın geçmişte vefat eden merhum Adanalı ismiyle anılan Mustafa sezen ise 1930 yıllarında adananın feke kazasına gider bir orman köyünde bir Ağanın kapısına keçi çobanı olarak 30 yıl hizmet eder Ağası vefat eder karısı ile evlenir karısıda vefat edince oradan ayrılıp 1967 yılında döner gelir onunla giden arkadaşı Mustafa çavuş ve mollaibrahim oğlu Hamdi köyüne kısa zamanda dönerler .Mollaibrahim oğulları adanada kızları zekiye kozanda evlenip kalmış ve orda vefat etmiştir.

1924 Yılında başlayan şiddetli kuraklık ve kıtlık neticesinde kalecikten göçe derek giden Ailelerin birinci bölümünü bundan önceki yazımda siz kalecik sitesinin değerli okurlarına aktarmıştım. Köyümüzden ayrılmak zorunda kalan aileler peyder pey yurtlarını yuvalarını terk edip bir hırka bir lokma düsturu ile yollara düşer gider.Ekmeğini kazanmak çoluk çocuğunun geçimini temin için öküzü kağnısı yada eşeği ile Baba ocağından ayrılarak dalga dalga göçüp giderler .. işte bu yazımda Gebeş Mehmet oğullarından Hacıali Osman oğlu İbrahim Güneyik (GAMAŞ) 1900.Doğumlu çocukları ve Ailesi Yeter (MORKIZ) Toplanıp Çorum ilinin Alaca Kazasının DONA Köyüne göçerler İbrahim emmi bu köyde değirmen çalıştırır büyük kızı Şavga ve Ondan sonrada küçüğü Sultan Dona köyünde evlilik yaparlar seneler sonra Tekrar Köye dönerler kızlarının ikisi Dona köyünde kalır köyde İbrahim emmi Alibeyin değirmenini uzun yıllar çalıştırır ve ünlü Siyasetçi Osman Bölükbaşının Babası Hacıahmet ağanın Talikasında (FAYTON) Sürücü olarak çalışır

Bilahere Dona köyünden Büyük kızı Şavganın oğlu HAŞİM DİLMAN) ı .Evlatlık olarak 6 yaşlarındayken evine alır Haşim 1940 doğumlu olup askerliğini yapınca köyden Ekiz Mehmet oğullarından Ali oyuktaşın kızı Ayşe evlenir yetmişli yıllarda Almanyaya işçi olarak gider emekliliğine yakın çalışır halen Kayseride yaşamaktadır dona köyündeki iki kızı ŞAVGA.SULTAN.vefat etmiş köydeki kızlarından ZEKİ YAVUZ(Memiş Yavuzun karısı) ve DÖNDÜ ÇAM) Hacımehmet çam karısı) Vefat etmişlerdir kızı LÜTFİYE) halen kayseride yaşamaktadır İbrahim güneyik in karısı Morkız Yeter Gökhasan oğullarından cömbül Dervişin kızı olup Anasıda Gebeş Mehmet oğullarından İbrahimin kızı Kara meryemdir çullu hasan değirmenci hacı ve karamustafa nın bacısıdır İbrahim güneyikin oğlu olmayıp kızkardeşleri çöllo ibrahimin Ailesi Hatice ve Karahasan Ailesi yeter Güneyik aile gurubunun ebeleridir İbrahim güneyik ve ailesi yeter bindokuzyüz atmışlı yıllarda vefat etmişler evleri Ahmet kalenin evinin önündeki yıkılmış veranedir bukadar toparladığım geçmişin bir hazin öyküsünü bir çok kişilerden aldığım anlatımlardan aktardım başka konularda sizlerle buluşmak temennisi ile hoşça kalın

FERİDUN TÜRKMEN. 24.02.2011

Kaynak:

-H.ibrahim Türkmen (1908-1991)
-İbrahim Serdaroğlu

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KITLIK NEDENİYLE KALECİKTEN GÖÇEDENLER 2

Kıtlık kuraklık ve devamı olan yoksulluk insanları ana baba ocağından ayrılıp göçe yadellerde çalışmaya mecbur eyler bundan önceki yazımdada iki aile gurubunun göç hikayelerini okurlarıma anlatmış olmakla beraber aynı konu ayrı göç edenlerin öyküleri ile yazılarıma devam ediyor kalecik sitesinin sakinlerine saygı ve hürmetlerimi sunuyorum efendim…..
1924 yılında başlayan 1934 yılına kadar devam eyleyen kıtlık hayatın acıklı bir imtihanı olarak kuzularını anasından ayırmış gitmiş yaşamın terazisinde yokluk bir kefede acılar bir kefede tartılmış ağır gelen kıtlık yokluk estikçe insanlarıda önüne katıp gurbete savurmuştur kalecik köyünde deveci uşakları taifesinden Mehmet askerden dönemez şehit olur karısı Ümmühan iki küçük yetim ile dul kalır kağnı ile fakılı istasyonuna buğday götürürken bardakcı yokuşunda geriye kaçan kağnıya dayanır fakat kağnının altında kalarak hayatını kaybeder.

büyük oğlu DURMUŞ 19l4 1991) ondört yaşında baba ocağından ayrılıp o zaman ötegeçe olarak anılan Ürgüp kazasının ortahisar köyünde bir eve işçi durur ve askere gitmeden evin SAFİYE isimli kızı ile evlenir Nazmiye adında bir kızı olur Safiye Kocası Durmuşu o kadar sevmekdedir ki onon yoluğunda ağlar akıtır hastalanır ölür kızı iki yaşındadır askerden gelen Durmuş tekrar aynı köyden zengin bir kadınla evlenerek onun evine iç güveyi girer karısı EMİNE durmuşun kızını besler bakar büyütür durmuş ortahisarda sevilen sayılan bir insandır orda DURAN soyadını alır emine kadında vefat eder durmuş üçüncü eşi ile evlenir kızı Nazmiye ortahisarda Mustafa Şimşek 1936 ile evlenir üç çocukları olup halen Orta hisar Beldesinde yaşamaktadırlar Durmuşun Kalecikte kalan Kardeşi OSMAN HÜYÜK 1916.1987.Ortahisarda medfun kardeşi DURMUŞ DURAN.durmuşun kızı Nazmiye Ortahisarda Osman Hüyük oğulları Metin.Mehmet.Yılmaz Salim Almanyada ve kızı yasemin kayseride yazın kalecikde yaşamaktadırlar Aslen Akkoyunlu Türkmenlerinden olup Halen Kalecikte yaşayan Fenar Ve Uran Soyadlı Kabilenin Akrabalarıdır

ÇOPUROĞLU MOLLA MUSTAFA AİLESİNİN ADANAYA GÖÇ ETMELERİNİN HAZİN ÖYKÜSÜ((Muhterem okurlarım Aynı nedenlerden dolayı göçeden ve Hatta kırgınlık ve küskünlük yüzünden dolayı Bir Garip Öyküde Kalecik köyünün Birinci Hanesi olan Çopuroğlu Memiş Ağanın Oğlu HACIALİ ağanın Oğlu MOLLAMUSTAFA köyün Ağları Sırasındadır Hatırı Sayılır konakta Hasmalin Oğlu Hacımemmed Ağa ile karşılıklı otururEmmisi oğludur KONAK ŞÖMÜNESİNİN BİR TARAFINDA Mollamustafa Karşısındada Hacımehmet ağa kökten Ağa olan Mollamustafa kıtlık yıllarında geçim sıkıntısına düşer bu arada mollamustafa üst üste evlilikler yapar iki oğlu MEHMET DURDU ERCİYAS ve HACIOSMAN ERCİYAS
Anaları Aslen Kayaltı Köyünden Hacıibrahim Ağanın kızıdır Köççe Ayşe söz erbabı gün görmüş bir kadın olup kocası Mollamustafa ile geçimsizlik olur Geceden iki oğlu durdu ve hacıosmanı uyandırır sessizce denklerini alıp evden habersizce çıkarlar Hacıbektaş üzerinden yata kalka Arabsun (GÜLŞEHİR= Varırlar oradan yayan yapıldak Nevşehire varırlar

Köççe ayşe Daha önceden tanıdık bir Aileye misafir olurlar bir ay kalırlar Hacıosman demirci yanında körükcü olarak anası ayşe aynı evde evdeci Hizmetci olarak çalışırlar bir gün Niğdeye giden bir TOMOFİL ile Niğdeye giderler orada Adanaya giden bir kamyona binip Adanaya varırlar orada daha evelden giden Kocapembeyi bulurlar pembe Adanada uzun yıllar kalmış kalecik Hasanoğulları Kör Mustafa ve PAŞA nın bacısı olup (ÇAM) Soyadını taşıyan ailelerin büyük halaları olup daha sonra kaleciğe dönmüş mezarı köydedir pembe köççe ayşeyi Yolgeçen köyünün Ağası ve köy Muhtarı olan Kuddusi Ağanın evine götürür köççe ayşe evdeci hizmetçi olarak çalışır Büyük oğlu Durdu Ağanın camızlarına Hacıosmanda Ağanın inek ve danalarına çoban dururlar üç yıl olmuştur Adanaya varalı bir ara Durdu kaleciğe gelir geri Adanaya yolgeçen köyüne döner Hacıosman köyün yakınlarında yolkenarında danaları güder dalında azık çantası dizilik çediği ile kuşluk vakti uzaktan bir yaya yolcunun geldiğini görür yolcu yaklaştıkca Hacıosman dahada meraklanır geleni babasına benzetir sıcak hava ve serap yüzünden yakınına gelene kadar merakla izler yolun yüksek yerinde durup bekler gelen tahmin ettiği gibi babası Mollamustafanın ta kendisidir bir yanda kırgınlık bir yanda hasret Mollamustafa Hacıosmana Tosunum der sarılır sarılır hacıosman 16 yaşlarındadır babası hacıosmanı yolgeçen köyüne gönderir anana durduya geldiğimi söyle ne diyecekler gelmeme rıza gösterirlermi diye Hacıosman ağasının evine gelir

Anasına durumu anlatır anası burdadamı bizi buldu der Ağanın evine varan Mollamustafa odaya oturur tarihi bir konuşma ile küskünlüklerini anlatır Kuddusi ağaya bende bir zamanlar ağayıdım der anlatır anlatır dinleyen ağa bunları barıştırır birkaç günlük misafirlkten sonra ağadan müsaade alıp yola çıkarlar maceralı bir yolculuktan sonra kaleciğe gelirler köylü başlarına toplanır fakat evde bir kadın vardır mollamustafa evlendiğini bunlardan saklamıştır kadın Mucur Kazasının Akcağıl köyünden EŞE Mollamustafa karısı köççeayşe Adanaya küs gidince eşeyle evlenir Nineyecağdin Ağcağıllı Fakırı/Yokmuyudu mollamustafanın bakırı: diye köççe ayşe türkü söyler Mollamustafa on üç evlilik yapmıştır 1294.1954=köççe ayşe 1305.1966.Durdu 1332.2003 Hacıosman 1922.bu garip ve dram yüklü hayat hikayesi bu ailenin yaşamlarının sadece bir yaprağıdır gelecek yazımda aynı içerkli başka çalışmada buluşmak üzere okurlarıma sağlık ve esenlikler dilerim efendim hatıralar hayalde kaybolur çünkü hafızayı beşer nisyan ile malüldür eğerki yazılırsa değer nisabı taşır o değerde anıldıkca okundukca kalıcı olur hoşça kalın efendim

KAYNAK: HACIOSMAN ERCİYAS
FERİDUN TÜRKMEN.01.04.2011.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KITLIK VE YOKLUK NEDENİ İLE KALECİKTEN GÖÇEDENLER

Muhterem okurlarım ara verdiğim köyümüz kalecikten kıtlık ve yokluğu aşmak üzere yollara düşüp yayan yalın ayak göç etmek zorunda kalan ailelerin serüvenini öykülerini yazmak üzere sizlere selam ve hürmetlerimi arzumalümatlarınıza tevdi eylerim efendim.önceki yazılarıma ilaveten geçmişin zorluklarını şartların imkansız kıldığı hayatın bir nüshasında Emiroğulları erkadı taifesinden ÇÖLLO namı mahlası ile bilinen şimdi Karamantay soyadını taşıyan ailenin atası İBRAHİM aynı zamanda kurtuluş savaşında yunan ordularına karşı kocatepede savaşmış gazi olup savaş anılarını odasında anlatırken ağlamış ve dinleyenleri ağlatmıştır.

Babası Ali Anası Adike Alleninoğlu 1915.1988.ve MEHMET YAZGAN Babası Mustafa Anası Hatice
Tülünün Mehmet 1914 2008.Konyanın Zivercik köyünde çiftçi olarak çalışırlar Düven sürerler Ahmet yazgan Konyalıların kuraklıkta Hoyraz ekmeği yedik dediklerini yani Esen poyraz yelinin seriniğinde ekinin meydana geldiğini anlatır.Zivercik köyüne ÇALIKLI kabilesinden çaloğlu MEHMET YAZLAK
1331.1998. Babası Hacı Anası Sultan Çalışmaya Zivercik köyüne gider oniki yaşlarında oköyde Ahmet yazgan ile çelik oynar bunların yanına daha önceden o köyde çalışan aynı köylüsü Gebeş Mehmet oğullarından Karahasanoğlu kara Yusuf 1912.1960.YUSUF GÜNEYİK .Anası Yeter Babası Hasan gelir Ahmet yazgana çelik oynadığın senin köylün der daha edrafını tanımayacak yaşta gurbetin yollarına düşen Ahmet emmi Çaloğlu Mehmet emmi aynı köylüler ama bilmiyorlardır Muhterem okurlarım bu yazdığım Öykü Çok Uzun Metrajlı Bir Film Gibidir Gariplikler Acıklı olaylar yumağıdır efendim kalecikten Zivercik köyüne Ali fakı 1916.1976 Kara yusufun kardeşidir ama nüfusda Adı Yusuf olarak kayıtlıdır bu köyde Çobanlık yapar yanına Köylüsü ve Emmisi Oğlu MUSTAFA YEŞİLTEPE 1324.1993 . Babası Alifakı Anası Yeter )(çeltek alır aslında Mustafa emmi büyük yazılmış kendisinden büyük abisi Hacımehmet ve onunda büyüğü İbrahim den önce askere gitmiştir yine bu köyde kalecikten
Araplı erkadı taifesi Hacıalioğullarından ALİ DEMİR 1922 1989.Babası Mustafa Anası Alkikea oğlu Muharrem Kızı Şehzade. Bu köyde çobanlık yaptığını kendisi anlatır yolun kıyısındaki bir kayaya ayağını verip yüksek sesle bağırdığını geçen yolcunun durup dinledikten sonra oğlum insanlıktan ne zarar gördünde böyle ……. Gibi bağırıyorsun dediğini anlatmıştır

yukarıda köyümüzden Konya zivercik köyünde çalışanları yazdım şimdi zivercik köyü ORTAKONAK ismini almış olup belediyelik kasaba iken nüfusunun düşük çıkması sonucu Konya Merkez Karatay İlçesinin Mahallesi olmıuştur ne gurbetin yolları nede yokluk zamanının insanlarının yakasını bırakmaz yine aynı köyden Emiroğullarından Dönenin ali Kimsesi kalmamıştır evinin yeri Ramazan Aktepe nin evinin olduğu yerdir doğum ve ölüm tarihini tespit edemedim buralarda çalışmış ve Emiroğulları kabilesinden Hacımehmet karamantay ana baba adını ve doğum ölüm tarihini tespit edemedim ancak çocukları olup halen adelioğulları ve kasımoğulları familyası ile görüşmektedirler Tıngılınoğlu diye anılmıştır yalınız başına babaocağını terk ederek Konya merkezde kapı cami yanında Çayevi işletir yetmişli yıllarda köyüne ziyaret maksadı ile gelir gider yukarıda yazdığım Çöllo İbrahimin Kardeşinin Oğludur orta boyun üzerinde geniş omuzlu yapılı bir adamdır Konyada evlenir çocukları vardır yine benzeri bir hayat hikayeside Alikea oğlu KOCAMUSTAFA oğullarından HAYDAR kıtlık yıllarında Tarsusa göçmüş olduğunu babamdan dinledim muhtemelen 1320 doğumlu Üsüyünlü kabilesinden fadik ile evlenmiş burada kardeşi kocaOsman 1324 1975 ve bekar ölen Ali öz kardeşi olup Babası kocamustafa Anası Keçelioğullarından ümmühanın kızı Fadime olup diğer kardeşleri Şimdi ATEŞ soyadını taşıyan aile gurubunun Amcaları olur Tarsus ilçesinin hangi köyü ve muhtemelen varsayılan çocukları hakkında bir bilgimiz olmayıp uzun bir çalışma toparlama özeti olarak kalecik sitesine bilinmeyenlerin hatıralara kaydolması saiki ile bu konuyu ve şimdi hiç birisi hayatta olmayan insanları rahmetle yaadederken okurlarıma sağlık ve afiyet dilerim hoşça kalın efendim   KAYNAK.( Ahmet Aktepe.1326.1997:
FERUDUN TÜRKMEN…2011-04-17.

 

 


Yorumlar - Yorum Yaz