HASMALLİNİN MAHMUDUN AĞIDI 1
Mahmudumun atıda örkünden boşandı
Zeynep kız kürd önlüğünü kuşandı
Gurbanlar oluyum karamahmudum
Koyun geldide arhacına döşendi
---------------------------------------
Mahmudumun atınıda çayıya çakın
Salacayınan gidiyo aşiret bakın
Gözünün üstünede kaşlarını yıkın
Buna derllerde iç ağrısı derdi var
--------------------------------
Getirinde livarına açalım bakalım
İpi kötüyüse altın gaytan takalım
Hayırsızımışta yaptırdıpğın çardak
İzin ver gardaşımda içine yıkalım
Daha bazarlığınında gülleri solmadı
bacıyın mahkemeside hitam bulmadı
açıklama:
Mahmut 1912-1930 Kırımlı kabilesi Çopuroğullarından Hacı İsmail oğlu Hacı Mehmet Şahin 1928-1954 ağanın büyük oğlu Mahmut zamanın mektebini medresesini okumuş hatip olarak anılmış ve Hacıeli oğullarından Karabekir in kızı yeter 1328-1994 ile evlenmiş uzunca boylu güçlü kuvvetli delikanlıdır .babasının varlıklı olması hasabiyle giyimi kuşamı okuması emsallerinin içinden daha farklı olmuş yeni evli Mahmut korucu meclise mebus olarak tespit edilmiş Kırşehir mebusu olarak Hmitlerli Rıza bey ile bereber seçilmiş bunu anası babası istememiş.Mahmut un sahte şehadetnemesini kafa kağıdını (kimlik,kafakağıdı,şehadetneme,kimlik cüzdanı)evlerinden alıp şimdiki şeher kolu deresinde bulunan tarlalarına gömerek toprağa saklamışlar.Cumhuriyetin ilk yılları ülke kıtlıklar yokluklar ile boğusurken ozaman adı içağrısı denen bir hastalık salgını başlar.Önce çalıklılar kabilesinden emsali çocuklar ve sohrada Mahmut ile beraber beş kardeş bilinmiyen iç ağrısı hastalığından vefat ederler bu ölümler üzerine Mahmut un bibisi Dudu Yalçın 1307-1979 kardesının oğlu Mahmut a yukarıdaki yazdıgım ancak bu kadarını toparlayabildiğim ağıdı söyler.Dudu irticalen ağıt ve mersiye söyleme yeteneğine sahiptir.Dudu Bayram yalçın ın eşidir.
DERLEYEN:
FERİDUN TÜRKMEN
HASMALLİNİN MAHMUT UN AĞIDI 2
Hasanlardan çıktıda yiğit koçağı
Bayramın elindede teke bıçağı
Kimse kötü demesinde benim oğluma
Benim oğlumada hasbahçenin çiçeği
--------------------------------------------
Argın başındada eğri söğütler
Yan yana yatıyorda çifte yiğitler
Oturmus gaynanada gelinlkeri öğütler
Ögüt almıyada hallerimi kaldı.
----------------------------------------
Kalk hele ömer ağa başa iş geldi
Ele hayal oldu bize düş geldi
Gitti hatip oğlumda eli boş geldi
------------------------------------------
AÇIKLAMA
Yukarıdaki ağıdı Mahmut un anası Hcı elinin Mustafa nın kızı Sultan 1037-1966 oğlu mahmutun nisanlısı Kara bekir in kızı yeteri 1328-1994 kaçırıp hasanlar köyüne sığınması ve sonrasında aranaın görülüp sulh olunarak tekrar yeter ın babasına verılmesı uzerıne oğlu mahmuda bu ağıdı söylemiştir.bilahire yeter mahmutla evlenir Mahmut hastalanır ölür Yter babası evine döner.amcaoğlu Hacı Mustafa ile evlenir.
KAYNAK:HACI BAYRAM YALCIN 1317-1981
UHU YAZLAK 1926-HACI ALİLERDEN MUSTAFA KIZI
DERLEYEN :
FERİDUN TÜRKMEN 2001
MAVI MUSTAFANIN AĞIDI
Başını yesinde çeşmenin daşı
Üzmüş içeriyide ağrıyo başı
Bir yiğit yitirdik gören odlumu
Camız yalamada şapkalı başı
Tarlasına vardımda izi varımış
Yarende ahbapta sözü varımış
Gel hele yanımada kadirlinin fatisi
Emmiyin haççada gözü varımış
Evliğe eyledim bende yerini
Sabaha gadar dinledim zarini
Kurban oluyum mullamemmedim
Senin evine getirelim bari gelini
NOT. Bu ağıt 1930.lu yıllarda orta çeşme yapılırken ağır bir taşın kaldırılması gerekli olur Boranın mahmudun oğlu MUSTAFA çeşmenin başında evleri olan paşanın HAÇÇA ya vurgundur gençliğin verdiği duygu ile Taşı kaldırır ama barsakları patlar imkanlar yoktur üç gün evinde yatar vefat eder halası boranın yeter bu ağıdı söyler.
Kaynak.Ahu yazlak.1926.
Derleyen: FERİDUN TÜRKMEN :Öyküleri ve Türküleri ile Kalecik Kitabı
BORANIN KIZININ VE MERCANIN AĞIDI
Kar yağarda sürürmü ola
Kara yerleri bürürmü ola
Osmanımın ağ gövdesi
Kara yerlerde çürürmü ola
Al işlik giyipde aslanamadım
Sarıaltın dakıpda paslanamadım
Kurban oluyum anamın kızı
Hacı ağam varıdı seslenemedim
Yağmur yağdıda tarlalar iz oldu
Buyıl ekmek aşirete söz oldu
Kurban oluyumda sarı izzetim
Dar senede bu kadersiz kız oldu
Derdimizide derdimize katalım
Tüccar gelmiş biz bu derdi satalım
Kurban oluyumda yetim ahmedim
Daralıyom bugün bizim evde yatalım
Orak elimdede tırpan dalımda
Gene kaldım Ahmet ağam kolunda
Hemi ağlarda hemi yolma yolarım
Bir gözümde kırşehrinin yolunda
Yudum başımı yosma eyledim beliği
Ağlamazsam alamıyom bende soluğu
Ah anam ben ne deyim şimdi sana
Bir oğlana beklediyon soyha deliği
NOT: 1924 yılındaKocası Osman ölen boranın kızı yeter yan Mustafa ile evlenir izzet ahu mercan olur yokluklar içinde kalan yeter ölen kocası osmana kıtlık senesinde doğan mercana köy döğüşünde hapse düşen izzete kimsesi kalmayan mercan anasına kardeşi ahmede hitaben söylemişlerdir
KAYNAK.Ahu yazlak.1926.
DERLEYEN.FERİDUN TÜRKMEN.
Öyküleri ve Türküleri ile Kalecik Kitabı 2005
Gebeşoglu Mulla Musa ile Dudu karının kızı olan Ayşe Hasanlarlı H.Musa ile evlidir kocası askere gidince kaynı Tekke tarafından dövülür ayşe ebemde şu agıdı söyler
Baban düver düşmanlarm saçaklar
Zalım Tekke onük bagım bıçaklar
Gidelim diye gelmiş bizim koçaklar
Hatırını saydım bende gitmedim
Küçük meryemimi öksüz etmedim.
Sabahlar olmazda penceren ışımaz
Sırtı kavi soguklarda üşümez
Aglama diyoguzda nasıl duruyum
Yarim olmayınca gönül yoşumaz.
gönderen A.Kadir Çelik
Hasanlar köyüne anasının akrabasına nişanlıyken 1979 yılında 20 yaşında vefat eden Kadıoglu İbrahim Çelik kızı Leylifere anası Meryemin agıdı.
Açın bakın sandığının gıyına
Gara entere bek yakışır boyuna
Gurbanlar olurum akıllı kızım
Bidaha kız vermeyim kendi soyuma.
Oturdumda kalkamıyom yerimden
Gam gasevet hiç gitmiyo serimden
Gurbanlar olurum akıllı kızım
Bibim altınını aldı elimden.
Küsme kızım kayıtını alacam.
ayırt ettim her şeyini salacam.
Nazlı benim kızım nazlı
Bilinmez kızımın dertleri gizli
Dizim tutup çıkamadım mezeri
Leyliferde kızlarımın güzeli
Ben niye yanmışım batkın ocaga
Derdimmi varımış benim ezeli.
ASKERDE IRMAKTA BOĞULARAK ÖLEN NECİBİN AĞIDI
Necip iki yurt dutmuşda biri fakılı
Urubalar giyerdi de içi kokulu
Sana diyom sanada oy kanlı ırmak
Vurma necibime de daşı çakılı
Daktilo önünde de yazısını yazar
Jandarma bölüğü de kazıyor mezar
Size diyom size de oturan eller
Ali büyürde yarın babam deyi gezer
Yarın Hamdi gelirde yerin bellenir
Alin büyürde babam deyi dillenir
Kınamayın bunu da oturan eller
El evinde bir yetim beşik sallanır
Tarlaya giderim de toplarım deste
Gözlerim yollarda da kulağım sesde
Necibime de ölmüş diyolar duydunuzmu
Bilemem ırmakda da bilemem hasda
Necip ata biner de arnı kınalı
Necibim de kaynanadan analı
Niye evdin dayım oğlu kurban oluyum
On ay olduydu daha sen hataya varalı
Değirmeninin başında sallanır kavak
Varamam yanına da yollar bek ırak
Tez gel dayım oğlu kurban oluyum
Hasanlar geline de vuruyor duvak
AÇIKLAMA.Necip Türkmenoğlu.1926.1945.Hatay Jandarma bölüğünde Asker iken Yıkanmak İçin Asi Nehrine Arkadaşları ile girer derin suda boğularak Hayatını Kaybeder Necip bir yıllık evlidir Eşi Hamdi Erdoğan ın Bacısı Meryem 1928 1995 Altı aylık bebesi Ali ile genç yaşda dul kalır Necibin evi yağmur Ateşin Eski
Evidir Dayısının oğlu H.İbrahim ve Halasının kızı Fatma Türkmen bu ağıdı söyler Necip hasanlarlı Alibeyin oğludur
DERLEYEN FERİDUN TÜRKMEN
08.05.2009
SAMİ DEMİRE AĞIT
Aman oğlumda ben nasıl ediyim
Bölüğünü buluyum çavuşuna gidiyim
Oğlum bilememişde ayak atmasını
Varıyım onlarada mihnet ediyim
Güzel komşularda benim oğlum güzel
Mühendisim diye çöllerde gezer
Meğer benimde aklım yoğumuş komşular
Niye geldin diyede vurduyudum azar
Nede pek ucuzumuş yiğenimin canı
Cebine dolmuşda burnunun kanı
Sana dargınım söylemem sultan
Oğlan eve geldi hazırlığın hani
Aman komşularda ben nasıl duruyum
Bölüğünü çavuşunu arayım buluyum
Evin dağıldı oğlum kurbanın oluyum
Gidiyim birliğinede bi tel vuruyum
Niye girdin oğlum sende ahıra
Adam acımazmı anan fakıra
Bibin kurban ola ahteçmiyidin akıla
Bölüğün çavuşun seni arıyo
Kanseridi oğlum baqbayın derdi
Sana ne oldu gubalı kurdüm
Bende korkarıdım gafil ölümden
Sende kendi elinle canına kıydın
Açıklama,SAMİ DEMİR,1955,1976,Yirmibir yaşında birliğinden ayrılıp hayatına kıyan sami orta boy üzerinde güleç yüzlü sevimli
Bir delikanlıdır
KAYNAK.Ahu yazlak.1926
DERLEYEN. Feridun Türkmen<
ABDAL AREFE'NİN TÜRKÜSÜ
Gögün yüzünde çarkı döner melekler
Kızım yürür,faik oğlum emekler
Kuma benim neyim olur komşular
Gelir ugrun ugrun ölümü yoklar
Haniymişte 5 altının birisi
Beyaz gövde bütün tırnak yarası
Üç gün olmuş ölü burda bekliyor
Uzağımış avanosun arası
Paşalda deli gönlüm paşalı
Doktorlar geliyorda eli şişeli
Size kurban olayım çalışın eli
Bir gün görmedim şu muhitlere düşeli
Bi oda yaptırdımda içi sobalı
Bir gelin ölmüşte yanı bebeli
Size kurban olayımda oturan eller
Çifte kayalardanda büyük obalı
Açıklama : Bu türkü abdal arefe tarafından söylenmiştir.Bu aile grubu göçebe olarak evvela beleklinin inlerinde kalmışlar,daha sonra kalecikte eğleyşmişlerdir.Bugun orta yaşın üzerindeki insanların tanıdıgı abdal arefe,abdal kara mustafa usta,abdal meses,ve bıyıklı olarak bu havalede uzun süre düğün ve sünnet törenlerinde çalıp söylemişlerdir..
Derleyen Feridun Türkmen..
CAFFAR GARININ AĞIDI
Kırat gelir harlayarak
Nalı-mıhı parlayarak
Hacıeli oğlum can veriyor
Kara bıyık terleyerek
Hacıeli oğlum haymanayı dolaşır
Ak ellerim al kanlara bulaşır
Emmisioğlu hukumette uğraşır
Hukumet beyleri şimdi geliyor
Ergen benim oğlum ergen
Üstüne örtmedim ecer yorgan
Kızım sana dul mu derler ola
Ardında beliğin urgan
Not : Bu ağıdı Çalıkoğullarından: Ömer + Süleyman (Kadı) + Salif + Bagdat + Hacıeli'nin anası Caffar garı Halilli kabilesinden ismi üllüz olarak bilinen ve aslında teyzesinin oğlu olan bu şahıs tarafından bıçakla yaralayarak ölümüne neden olur.Bunun üzerine Caffar garı oğlu haceliye bu ağıdı söyler.Muhtemelen bu kavga 1900 yılında meydan gelmiştir.Ve hacıeli bekar olarak ölmüştür.Babasının ismi osman,anasının ismi ise caffar dır..Şimdiki soyismi ÇELİK olan aile gurubunun atasıdır.
Derleyen: Feridun TÜRKMEN
FADİĞ' İN AĞIDI
Ennim satmışta koçunnan atını
Tütmez oldu da konağın tütünü
Tez gel emmim kurban oluyum
Seni bekliyor hasmaaillinin yetimi
Görüldü kayıtı iliklendi habe
Emmime görülmüşte hayırlı kabe
Tez gel emmim kurban oluyum
Seni bekliyor kapalı 2 hane
Not :
Söyleyen.: Fadik Demir..( 1929-2006) Hecaza giden emmisi Hacı Tali ( Hacı mustafa ya) ye Fadik Demir bu ağıdı söylemiştir....
Derleyen: Feridun Türkmen
OSMAN KAYA’NIN TÜRKÜSÜ
Doyduktan aldık bi ala kedi
Kediyi veren dolmanın dudu
Size diyomda kaleyciğin eli
Belekliye yerleşmiş şerifin hodu
Vurdum yardım analığın başını
Düşüneme dim altısını beşini
Babam bıçağınan yardı döşümü
Dayımız oldu kara ohunun durdu
Karaazın kızıda hasmini buldu
Kuyrukluyunan pilav bişirdim sobada
Benim gibi sefil varmıola yukarı obada
NOT. Osman Çavuş (1926-1971):
İrticalen Mersiye Söyleme yeteneğine sahip Nüktedan hazır Cevap sevilen bir kişiliğe sahip yaşamının Talihsiz olaylarını beyitlerle
TraJi komik anılara aktarmıştır. Ancak ömür gününün daha
Öğle vaktinde Yakalandığı Amansız Hastalıktan kurtulamayıp Genç Yaşında Darübeka eylemiştir Mevla Rahmet Eyleye.
Feridun Türkmen.2009
KAROVALI FATMA TÜRKMEN İN AĞIDI
TARLIYA GİDERİM DE EKMEĞİM GELMEZ
YAVRULAR ÖĞSÜZ KALDI KİMSELER BİLMEZ
NİYE AĞLIYON DA SEN ANASIZ FERUDUNUM
KÜÇÜKTEN AĞLAYAN SONUNDA GÜLMEZ
TREN VARDI DA İSKELEYE DİZİLDİ
YAVRULAR ANASIZ YUVAM BOZULDU
NİYE AĞLARSIN KÜÇÇÜK FERUDUNUM
ANAYIN RAPORU KANSER DİYE YAZILDI
BAĞLARIMIN İÇİDE UFACIK DUTLU
KAPANDI KAPILARIM İÇERİM DERTLİ
ELLERİN EKMEĞİ GELDİ DE GİDİYO
BENİM EKMEĞİM GELİR DEYİ GONÜM UMUTLU
BUZ GİMİ ESİYO DA ANKARANIN HAVASI
BOZULURDA GAYRI YAVRULARIN YUVASI
NİYE AĞLIYOSUNUZ DA KORPE KUZULARIM
KABUL OLMUYORDA ŞU BABANIZIN DUASI
NOT: .50.Yaşında kanser Hastalığından Hayatını Kaybeden FATMA TÜRKMEN’E (1916.1967) Eşi H.İbrahim Türkmenin(1908.1991).Söylediği ve bu kadar hatırladığım Türküsüdür
Merhum Kadın Anam ve Babam Hatıranızın önünde Saygıyla Eğilirim Dualarımla
Derleyen.FERİDUN TÜRKMEN.Öyküleri ve Türküleri ile Kalecik Kitabından.2000
ANKARA GÖLBAŞINDA TRAFİK KAZASINDA HAYATINI KAYBEDEN
HAMDİ ERDOĞANIN AĞIDI
Ağkonağınında üstü kiremit
Mevlam başıma attın diremit
Ben mepusumu motura saldım
Oda sandığınan evine gelik
El ninesin bende derdin koyusu
Salihim de bebeleri nin iyisi
Ben oğlumu kuzu güden edemem
Oğlumu okudurda sarpı dayısı
Vaygurban oluyumda kınalı goçum
Babam deyi ağlıyorda kızın seçim
Elninesinde şu duman bana çöktü
Mazir anasınında belini büktü
Soyha taamesinen cemse tokuşur
Motur getiriyoda köyler bakışır
Giderkene baktınmıyıdı anası
Morelbisede mepusuma yakışır
Gayrı yaslı dönsünde özdeki daşı
Sandığın içinde de yaralı başı
Mepusumda motur çekmiş getiriyo
Hayırlı olsun da yaralı eşim
Başına koymuşlar da asker kabudu
Yarim bana edeceğin bumuyudu
Gayrı otobüsün yanına getmiyo
Küçük saniyende umudunu kesti
Gidermi ola mepusumun hatiri
Soyha kaldı da bıçağınnan moturu
Öldü demiyede dillerim alınsın
Mepusumda adliyede oturur
Mepusum giyerdi de kolalı yaka
Kannı şoförün de gözleri çıka
Aşiretten duyulan yarim varıdı
Şimdi ellerden bekliyorum arka
Sarıyımış da moturunun boyağı
Dökülmesinde konağının suvağı
Eğer fadimeni gelin edersem
Al vurmam kara vururum duvağı
Elninesinde şu duman bana çöktü
Mazir anasının da belini büktü
Arızası çoğumuş soyha moturun
Yabancı devletlere tamire çekti
NOT. Bu ağıdı 32 yaşında dul kalan Akkadın Erdoğan1933.2002
39 yaşında trafik kazasında kaybettiği eşi Hamdi Erdoğana.1926.1965
Söylemiştir Rahmetle Anarım
Derleyen.Feridun Türkmen, Öyküleri Ve Türkülerli ile Kalecik Kitabı
DUDU GARININ AĞIDI
Üç döşşekten ben eyledim yerini
Bacın sildi a arnıyın terini
Dükkan derdindede babayın oğlu
Küllüce de duydu beam ölümü
Hallem nergizde nomenim pohur
Babayın musafın şu eller okur
Terekte gayılı kırk parça pahır
Hiç birinin bir mefası yoğumuş
Ahmedim güççükde Mustafam ergen
Ekini biçimişde destesi sergen
Malinnan dönmesse canımda gurban
Canımda gurbande dedim gene olmadı
Mulla memmedim büyüdünde saatini dakarım
Dakarımda boylarına bakarım
Sabah olsunda vallaha lalek gayasını yıkarım
Sağ yanımdan aşırdılar beami
Fırgatlıda gonücüğüm fırgatlı
Babanız gelirdi altı gıratlı
Sağ yana yağ gordum sol yana tatlı
Sağ yanımdan aşırdılar beami
Çabalarda gönücüğüm çabalar
Yaz gelmişte filik gırkar obalar
Baba istiyo beşikdeki bebeler
Var dayım oğlu böylece söyle
Gizlice kendine bir minnet eyle
Üstümüze goygun ataş saçıldı
Kuru ağaçtan gonca gülüm açıldı
Benim beam mencilisten seçildi
Sağ ynımdan aşırdılar beamı
NOT:YIL 1910 DUDU GARININ KOCASI GEBEŞOĞULLARINDAN MULLAMUSA VEFAT EDER DUDU GARI(EBEM)8 ÇOCUKLA DUL KALIR.
HATTA EN KÜÇÜK OĞLU MULLAMUSU(EMMİM)BABASININ ÖLÜMÜNDEN 2 AY SONRA DÜNYAYA GELİR.DUDU GARININ AĞITTAKİ KURU AĞAÇTAN AÇILAN GONCA GÜLÜ MULLAMUSA EMMİMDİR.BİR ASIR ÖNCE DUDU GARININ SÖYLEDİĞİ COK UZUN AGIT GÜNÜMÜZE TARAFIMDAN BU KADARI İNTİKAL ETTİRİLMİŞTİR.
ERDAL ÜNSAL
MUHARREMİN AĞIDI
Felek beğanmedim senin tutumun
Alnıma gün düşmedi babadan yetimim
Asabı da bozdu çıkart tütünüm
Birgün bile güldürmedin ağladım
Anam da oğlum diye ağlasın
Bana hakkı geçti helal eylesin
Genç eşim haktan dilek dilesin
Kader böyle imiş kime ne diyim
Bu nasıl dert imiş alacak beni
Kestide göğsümde dolaşan kanı
Bir daha doktora götürmen beni
Doktordan haberi duyan ağlasın
Yardılar başımı açıldı yarem
Söyledi tabipler kalmadı çarem
Götür gardaşım dedi evimde ölem
Benim gençliğimi bilen ağlasın
Kömür madeninde aldım bu derdi
Sebebi budur Allahdan geldi
Beyin kanseri başımı sardı
Benim hallerimi gören ağlasın
Derindi beynimde ağrıyor başım
Kıyma felek kıyma daha genç yaşım
Yetimlerin emaneti gardaşım
Fatmanın halini gören ağlasın
Çağırın Zeynebi sözüm var benim
Emanet edecek kızım var benim
Geldim bu dünyada gözüm var benim
Benim gençliğimi bilen ağlasın
Babamın yanına da mezarım kazın
Mezarın taşına da tarihim yazın
İzinli gidiyom gelirim güzün
Almanyada şefim duysun ağlasın
Eşim yaralandı yarasını sarın
Kırmayın hatırını gönlünü görün
Kazancım onundur hakkını verin
Kaderi böyle imiş varsın ağlasın
Muradım büyüsün yerimi tutsun
Sönmesin ocağım tütünüm tütsün
Yetimlerim küçük anası yetsin
Kundakta Fatmayı gören ağlasın
Sol yanım soğuldu tutmadı kolum
Konuşmam kesildi söylemez dilim
Çare yok gardaşım benimki ölüm
Benim gençliğimi bilen ağlasın
Kadıoğlum da bunu böyle söyledi
Söyledi de için için ağladı
Bütün komşular hakkını helal eyledi
Muharremin halini bilen ağlasın
Söyleyen : Kadıoğlu Aşık İbrahim ÇELİK
Derleyen : Murat KENÇ
Not: Babam Muharrem KENÇ' in 36 yaşında iken 1976 yılında ölümü üzerine Kadıoğlu Aşık İbrahim ÇELİK bu ağıdı söylemiştir
YÖNETİCİ:MEHMET KASIMOĞLU